Beko Basketbol Ligi’ndeki ilk yılı olan 2009-10 sezonunda çizdiği grafikle takdir toplayan Bornova Belediyesi’nde baş antrenör Aclan Kavasoğlu, İzmir ekibinin yeni sezona hazırlık sürecini anlattı. Yeşil-Siyahlıların kadrosuna kattığı 2.12’lik ABD’li pivot Torin Jamal Francis’ten övgüyle söz eden Kavasoğlu, İzmir’deki basketbol rekabetini de değerlendirdi. Başarılı çalıştırıcının A Milli Takımımızın kazandığı Dünya İkinciliği ile ilgili yorumu ise dikkat çekiciydi.
Bornova Belediyesi’nin 2010-11 sezonuna önceki yıllar kadar iyi hazırlanamadığını anlatan Aclan Kavasoğlu, “Bu sezon kulübün tesisleşme ve idari alanlardaki yeni oluşumu takım halinde harekete geçmemizin gecikmesine neden oldu. Tesisin yapılıyor olmasından dolayı takımı kurduktan sonra çok sağlıklı bir çalışma ortamı bulduğumuzu söyleyemem. Bornova Belediyesi bulunduğu noktaya bir oyuncunun çıkıp çok iyi oynamasıyla, antrenörün verdiği oyun içindeki kararlarla ya da yönetimin hamleleriyle değil, 3 sene gibi kısa bir sürede müşterek hareketle geldi. Fakat bu aşamada tesisin olmamasını çok hissettik. Biz Türkiye Kupası için Gaziantep’e gidinceye kadar İzmir’de çizgileri çekilmiş bir salonda antrenman yapamadık ve devamlı şehir dışına çıktık. Biri Denizli’de 9 gün, diğeri İstanbul’da 5 gün olmak üzere iki defa kamp gerçekleştirdik. Bu zaman zarfında 9 tane hazırlık maçı yaptık. Ama dengeyi çok iyi kurduğumuzu düşünmüyorum. Çünkü yaptığımız plan içerisinde 16 tane maç ve yurtdışında oynayacağımız bir turnuva vardı. Bunları gerçekleştiremedik. Dolayısıyla geçen senelere göre çok da iyi bir hazırlık dönemi geçirdiğimizi söyleyemem. Ama yaptığımız işte bu tip olumsuzluklar, dengesizlikler ya da eksiklikler olabiliyor. Her şeye rağmen yüksek bir seviyede oynayabilmek ve bir şeyleri iyi yapmak için çabalamak bizim işimizin ana unsuru. Biz olaya olumsuzluklar var, salon yok diye bakmadık. Her seferinde en iyisini yaptığımızı düşünerek çalıştık. Bence bu bizim yapımızın en büyük avantajı” şeklinde konuştu.
Maddi açıdan büyük değerler üzerine kurulmuş bir organizasyon olmadıklarının altını çizen Kavasoğlu, “Bu durum da hiçbirimizi rahatsız etmiyor, hedefimizi değiştirmiyor. Oluşturduğumuz takımla 4. senemiz olacak ve maddi değerleri ön plana çıkarmayan yapımızı hep koruduk. Çünkü basketbolda da para her şey demek değil. Para ön plana çıktığı zaman olay doğallığını, içtenliğini kaybediyor. Biz bunu 3 senedir çok iyi organize edip başarıyoruz. Burada takımdaki oyuncuların sahadaki rollerinin dışında da katkı vermesi bence bizim sahadaki basketbolumuza da yansıyan bir unsur. Müşterek hareket, mücadele, beraber düşünüp eksileri telafi etme çabamız oyunumuzu olumlu yönde etkiliyor. Özetle bu sene sezona bazı eksiklerle başladık. Bu durum bir takım dezavantajları beraberinde getirse de bundan en az zararı görerek çıktığımızda çok daha büyük kârlar sağlayacağımızı düşünüyorum. Takım olarak yaptığımız mücadele de bunu gösteriyor” açıklamasını yaptı.
Aclan Kavasoğlu, Bornova Belediyesi’nin ABD’li yeni transferi Torin Jamal Francis için, “Torin Francis’i yaklaşık 2 yıldan beri takip ediyorum. Yunanistan’da ve İsrail’de oynadı. Geçen sene de almayı çok istedik ama transferin boyutları bizi aşıyordu. Açıkçası geçen sene Yunanistan’da yaşanan ekonomik krizden dolayı bu yıl bizim için fırsat oldu. Transferi kendi bütçemize yakın bir konuma getirdik. Torin Francis kendini ispatlamış bir isim. Bence Türkiye’de üst sıralardaki veya yukarıları hedefleyen takımlarda çok rahat oynayabilecek bir oyuncu. Bizim seviyemizde takımlar için pivot pozisyonunu Türk oyuncuyla kapatmak çok zor oluyor. Fakat Francis’in karakter, yapı, davranış ve basketbol kültürü olarak bize çok uyduğunu düşünüyorum. Takım unsurları içerisinde önemli bir rolü var. Umarım daha da iyi oynayacak. Şu an yüzde 80-90 kapasiteyle oynadığını düşünmüyorum. Bu da yeni bir takım olmanın verdiği dezavantajdan kaynaklanıyor. Francis pozisyonlarını kendi yarattığı bir mevkide oynamıyor. Çünkü pivotlar daha çok dış oyuncuların katkısıyla etkili olabiliyorlar. Ama bu anlamda her geçen gün daha ilerlediğimizi düşünüyorum” dedi.
Kavasoğlu, Beko Basketbol Ligi’nde üç takımla temsil edilen İzmir’de yaşanan rekabet hakkında, “Karşıyaka’yı burada ayrı bir yere koymak lazım. Sonuçta Karşıyaka dediğiniz zaman hem Aliağa’da hem de bizim takımımızda o camianın yetiştirdiği insanlar var. Bizim Karşıyaka’nın üzerinde olmak gibi bir çabamız yok. Bornova Belediyesi olarak hedefimiz basketbolda kalıcı olmak. İyi bir organizasyon olmayı, bazı şeyleri kalıcı değerler üzerine kurabilmeyi amaçlıyoruz. Bence bu bizim için ligde 1-2 basamak yukarda olmaktan çok daha önemli. Bulunduğumuz bölgede basketbola ilginin her geçen gün katlanarak atması bizim için büyük bir hedef. Yoksa baktığınız zaman çok büyük paralarla lige giren organizasyonlar kısa sürede kapanıp gitti. Şu an yıldız ve genç takımlarda ciddi bir çalışma içerisindeyiz. İki seneye kadar A Takım’da 2-3 oyuncuyu oynatabilecek konuma geleceğimizi düşünüyoruz. Bu beni gerçekten heyecanlandırıyor” diye konuştu.
Başarılı antrenör, 2010 Dünya Şampiyonası’nda kazanılan gümüş madalyanın ülkemiz basketbola etkilerinden önce yakalanan başarının üzerinde durulması gereken başka bir boyutu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Ben ilk önce şunun insanlar tarafından değerlendirilmesini beklerdim; Federasyon, Tanjevic konusunda 2-3 yıl boyunca ciddi anlamda eleştirildi. Burada federasyonu takdir etmek lazım. Arkasında sonuna kadar durdu ve bu organizasyonun bir yere geleceğine inandı. Bu kadar eleştiren insanların hiçbiri Milli Takım final oynadıktan sonra, ‘Federasyon çok doğru bir şey yaptı, senelerce bu adamın arkasında durdu, organizasyonun iyi yere gideceğine inandı. Helal olsun’ demedi. Şimdi bence burada bir adaletsizlik var. Federasyonun yaptığı işleri benimsemeyip eleştirebilirsin, bu ayrı bir şeydir. Ama sonuçta Federasyon arkasında durduğu bir takımın, bir değerin Dünya Şampiyonası’nda final oynadığını gördü. Bu noktada insanların hakkını vermek lazım, ben federasyonu çok takdir ettim. Bir antrenörün arkasında durmanın neleri getirebileceğini gösterdi. Bence bu önemli bir değerdi. Bu kararı alıp Tanjevic’in arkasında duran insanları kutlamak lazım. İstikrarın işi nerelere götürdüğünü kanıtlayan bu zihniyet kulüplere de örnek olmalı. Milli Takımımızın sahip çıkma duygusu var. Bu tip değerlerin görülmemesine ciddi anlamda tepki veriyor. Bence takım oyuncuları yapılan eleştirilere oynadıkları basketbolla çok iyi cevap verdiler.”
Anasayfa
Konu: Hedefimiz Kalıcı Olmak 
Çarş. Ekim 27, 2010 3:32 pm
